Dijital para ve ben: Ekran çağında yüz veya tura

Hiç başına geldi mi? Oradasın, iki seçenek arasında tereddüt ediyorsun ve cebinde lanet olası bir coin yok. Lanet olsun, en son ne zaman cebimde coin taşıdığımı bile hatırlamıyorum. Ekranlarımıza yapışmış durumdayız ve pizza mı hamburger mi seçeceğimize karar vermek için bile bir uygulamaya ihtiyacımız var.

Bu dijital araçlardan bir sürüsünü kripto para başlatmak için denedim ve yemin ederim ki herkesin zevkine uygun bir şey var. En basitinden ( "kripto para başlat" yaz Google'a ve hepsi bu kadar ), tıpkı bir deli bilim adamı gibi istatistikleri görebileceğin uygulamalara kadar.

Dijital şansın diktatörlüğü

Bir parayı atmak gibi bu kadar basit bir şeyin, başka bir teknolojik bağımlılık haline gelmesine sinirleniyorum biraz. Ama ne alternatifimiz var? En son evde bir para aradığımda 15 dakika sürdü ve sonunda sadece bir tane 5 kuruş buldum, o da yapış yapıştı.

Bunu yapmak için Google'ı binlerce kez kullandım. Hızlı, hiçbir şey indirmeme gerek yok ve ihtiyaç duyduğumda orada. Ama FlipSim gibi efektler ve sesler ekleyen siteler de var. Bu kadar basit bir şey için gerçekten bu kadar gösterişe ihtiyacımız var mı? Görünüşe göre evet.

Bize satılan sahte rastgelelik

Açık konuşalım: hiçbir algoritma gerçekten rastgele değildir. Her "dijital atışın" arkasında kaosu simüle etmeye çalışan öngörülebilir bir kod vardır. İnsanların bu sistemlere gözlerini kapayarak güvenmesi bana komik geliyor sanki Tanrı'nın sesiymiş gibi onların kaderini belirliyor.

Şirketler bunu biliyor ve faydalanıyor. Bu simülatörlere dayalı olarak tamamen promosyonlar gördüm. "Madeni parayı at ve kazan!" Ve insanlar oraya gidiyor, %50 kazanma olasılıkları olduğunu düşünüyor, oysa sistem her şey için programlanmış olabilir.

10.000 kez bir coin atmam gerekiyor mu?

Toplu lansmanlar yapmanıza izin veren araçlar var. Gerçekten kimse bir coin'i 10.000 kez fırlatmak mı istiyor? Evet, istatistik hocaları ve olasılık meraklıları buna bayılıyor.

Arkadaşlarla bahis yapmak için bu araçları kullandım. "Yüz gelirse, akşam yemeğini sen ödeyeceksin." Eğlenceli, ama fiziksel ritüeli özlüyorum: havada metalin dönerken çıkardığı ses, beklenti, paranın yerde yuvarlanmasını izlemek...

Rahatlık bizi öldürüyor

Her şey kötü değil. Hızlı bir şekilde bir şeyler karar vermek, paraları aramadan faydalıdır. İnternet bağlantısı olmayan uygulamalar, partnerinle hangi yolu alacağınızı tartışırken ortada kaldığınızda harikadır.

Ama bu kadar konforun bizi daha kararsız hale getirip getirmediğini merak ediyorum. Eskiden, eğer paran yoksa, basitçe bir karar verirdin. Şimdi, seçimlerimizi sonsuza dek erteleyebiliriz "bekle, sanal bir para atacağım" diyerek.

Bu dijital dünya, sahip olduğumuzu bile bilmediğimiz sorunlara çözümler sunuyor. Ve bu arada, gerçek paralar çekmecelerde ve kanepe minderlerinin arasında unutulmuş biriktiriliyor. Ironik, değil mi?

Sen ne dersin? Hala fiziksel paralar mı çıkarıyorsun yoksa dijital tuzağa mı düştün? Ne olursa olsun, yazı mı tura mı, nihai karar her zaman senin... yoksa algoritmanın mı?